JANUARY

01/01 Yaratılış 1-3

02/01 Yaratılış 4-6

03/01 Yaratılış 7-9

04/01 Yaratılış 10-13

05/01 Yaratılış 14-17

06/01 Yaratılış 18-20

07/01 Yaratılış 21-23

08/01 Yaratılış 24-26

09/01 Yaratılış 27-30

10/01 Yaratılış 31-33

11/01 Yaratılış 34-36

12/01 Yaratılış 37-40

13/01 Yaratılış 41-45

14/01 Yaratılış 46-48

15/01 Yaratılış 49-50

16/01 Mısır'dan Çıkış 1-4

17/01 Mısır'dan Çıkış 5-7

18/01 Mısır'dan Çıkış 8-11

19/01 Mısır'dan Çıkış 12-14

20/01 Mısır'dan Çıkış 15-17

21/01 Mısır'dan Çıkış 18-20

22/01 Mısır'dan Çıkış 21-23

23/01 Mısır'dan Çıkış 24-26

24/01 Mısır'dan Çıkış 27-29

25/01 Mısır'dan Çıkış 30-32

26/01 Mısır'dan Çıkış 33-35

27/01 Mısır'dan Çıkış 36-38

28/01 Mısır'dan Çıkış 39-40

29/01 Levililer 1-4

30/01 Levililer 5-7

31/01 Levililer 8-10

FEBRUARY

01/02 Levililer 11-14

02/02 Levililer 15-17

03/02 Levililer 18-20

04/02 Levililer 21-24

05/02 Levililer 25-27

06/02 Çölde Sayım 1-4

07/02 Çölde Sayım 5-7

08/02 Çölde Sayım 8-10

09/02 Çölde Sayım 11-14

10/02 Çölde Sayım 15-17

11/02 Çölde Sayım 18-20

12/02 Çölde Sayım 21-23

13/02 Çölde Sayım 24-27

14/02 Çölde Sayım 28-30

15/02 Çölde Sayım 31-33

16/02 Çölde Sayım 34-36

17/02 Yasa'nın Tekrar 1-4

18/02 Yasa'nın Tekrar 5-7

19/02 Yasa'nın Tekrar 8-10

20/02 Yasa'nın Tekrar 11-14

21/02 Yasa'nın Tekrar 15-17

22/02 Yasa'nın Tekrar 18-20

23/02 Yasa'nın Tekrar 21-23

24/02 Yasa'nın Tekrar 24-27

25/02 Yasa'nın Tekrar 28-30

26/02 Yasa'nın Tekrar 31-34

27/02 Yeşu 1-4

28/02 Yeşu 5-7

MARCH

01/03 Yeşu 8-10

02/03 Yeşu 11-13

03/03 Yeşu 14-17

04/03 Yeşu 18-21

05/03 Yeşu 22-24

06/03 Hakimler 1-3

07/03 Hakimler 4-8

08/03 Hakimler 9-10

09/03 Hakimler 11-12

00/03 Hakimler 13-16

11/03 Hakimler 17-18

12/03 Hakimler 19-21

13/03 Rut 1-4

14/03 1.Samuel 1-3

15/03 1.Samuel 4-7

16/03 1.Samuel 8-10

17/03 1.Samuel 11-13

18/03 1.Samuel 14-16

19/03 1.Samuel 17-20

10/03 1.Samuel 21-23

21/03 1.Samuel 24-26

22/03 1.Samuel 27-29

23/03 1.Samuel 30-31

24/03 1.Samuel 1-3

25/03 1.Samuel 4-6

26/03 1.Samuel 7-9

27/03 1.Samuel 10-12

28/03 1.Samuel 13-15

29/03 1.Samuel 16-19

30/03 1.Samuel 20-22

31/03 1.Samuel 23-24

APRIL

01/04 1.Krallar 1-3

02/04 1.Krallar 4-7

03/04 1.Krallar 8-10

04/04 1.Krallar 11-14

05/04 1.Krallar 15-17

06/04 1.Krallar 18-20

07/04 1.Krallar 21-22

08/04 2.Krallar 1-4

09/04 2.Krallar 5-7

10/04 2.Krallar 8-10

11/04 2.Krallar 11-13

12/04 2.Krallar 14-17

13/04 2.Krallar 18-20

14/04 2.Krallar 21-25

15/04 1.Tarihler 1-4

16/04 1.Tarihler 5-8

17/04 1.Tarihler 9-12

18/04 1.Tarihler 13-16

19/04 1.Tarihler 17-19

20/04 1.Tarihler 20-22

21/04 1.Tarihler 23-25

22/04 1.Tarihler 26-29

23/04 2.Tarihler 1-3

24/04 2.Tarihler 4-7

25/04 2.Tarihler 8-9

26/04 2.Tarihler 10-12

27/04 2.Tarihler 13-15

28/04 2.Tarihler 16-18

29/04 2.Tarihler 19-21

30/04 2.Tarihler 22-24

MAY

01/05 2.Tarihler 25-28

02/05 2.Tarihler 29-32

03/05 2.Tarihler 33-36

04/05 Ezra 1-4

05/05 Ezra 5-7

06/05 Ezra 8-10

07/05 Nehemya 1-2

08/05 Nehemya 3-5

09/05 Nehemya 6-9

10/05 Nehemya 10-13

11/05 Ester 1-3

12/05 Ester 4-7

13/05 Ester 8-10

14/05 Eyüp 1-3

15/05 Eyüp 4-7

16/05 Eyüp 8-10

17/05 Eyüp 11-14

18/05 Eyüp 15-17

19/05 Eyüp 18-20

20/05 Eyüp 21-24

21/05 Eyüp 25-28

22/05 Eyüp 29-31

23/05 Eyüp 32-34

24/05 Eyüp 35-37

25/05 Eyüp 38-42

26/05 Mezmurlar 1-3

27/05 Mezmurlar 4-6

28/05 Mezmurlar 7-9

29/05 Mezmurlar 10-12

30/05 Mezmurlar 13-15

31/05 Mezmurlar 16-18

JUNE

01/06 Mezmurlar 19-21

02/06 Mezmurlar 22-24

03/06 Mezmurlar 25-27

04/06 Mezmurlar 28-30

05/06 Mezmurlar 31-33

06/06 Mezmurlar 34-36

07/06 Mezmurlar 37-39

08/06 Mezmurlar 40-42

09/06 Mezmurlar 43-46

10/06 Mezmurlar 47-50

11/06 Mezmurlar 51-54

12/06 Mezmurlar 55-57

13/06 Mezmurlar 58-61

14/06 Mezmurlar 62-64

15/06 Mezmurlar 65-67

16/06 Mezmurlar 68-70

17/06 Mezmurlar 71-73

18/06 Mezmurlar 74-76

19/06 Mezmurlar 77-79

20/06 Mezmurlar 80-82

21/06 Mezmurlar 83-85

22/06 Mezmurlar 86-88

23/06 Mezmurlar 89-91

24/06 Mezmurlar 92-94

25/06 Mezmurlar 95-97

26/06 Mezmurlar 98-100

27/06 Mezmurlar 101-103

28/06 Mezmurlar 104-106

29/06 Mezmurlar 107-110

30/06 Mezmurlar 111-114

JULY

01/07 Mezmurlar 115-118

02/07 Mezmurlar 119

03/07 Mezmurlar 120-123

04/07 Mezmurlar 124-127

05/07 Mezmurlar 128-131

06/07 Mezmurlar 132-135

07/07 Mezmurlar 136-138

08/07 Mezmurlar 139-141

09/07 Mezmurlar 142-144

10/07 Mezmurlar 145-147

11/07 Mezmurlar 148-150

12/07 Süleyman'ın Özdeyişleri 1-3

13/07 Süleyman'ın Özdeyişleri 4-6

14/07 Süleyman'ın Özdeyişleri 7-9

15/07 Süleyman'ın Özdeyişleri 10-12

16/07 Süleyman'ın Özdeyişleri 13-15

17/07 Süleyman'ın Özdeyişleri 16-18

18/07 Süleyman'ın Özdeyişleri 19-21

19/07 Süleyman'ın Özdeyişleri 22-24

20/07 Süleyman'ın Özdeyişleri 25-27

21/07 Süleyman'ın Özdeyişleri 28-31

22/07 Vaiz 1-3

23/07 Vaiz 4-6

24/07 Vaiz 7-9

25/07 Vaiz 10-12

26/07 Ezgiler Ezgisi 1-4

27/07 Ezgiler Ezgisi 5-8

28/07 Yeşaya 1-3

29/07 Yeşaya 4-6

30/07 Yeşaya 7-9

31/07 Yeşaya 10-12

AUGUST

01/08 Yeşaya 13-16

02/08 Yeşaya 17-20

03/08 Yeşaya 21-23

04/08 Yeşaya 24-26

05/08 Yeşaya 27-29

06/08 Yeşaya 30-32

07/08 Yeşaya 33-35

08/08 Yeşaya 36-39

09/08 Yeşaya 40-43

10/08 Yeşaya 44-46

11/08 Yeşaya 47-49

12/08 Yeşaya 50-52

13/08 Yeşaya 53-55

14/08 Yeşaya 56-58

15/08 Yeşaya 59-62

16/08 Yeşaya 63-66

17/08 Yeremya 1-3

18/08 Yeremya 4-6

19/08 Yeremya 7-9

20/08 Yeremya 10-12

21/08 Yeremya 13-15

22/08 Yeremya 16-17

23/08 Yeremya 18-20

24/08 Yeremya 21-23

25/08 Yeremya 24-26

26/08 Yeremya 27-29

27/08 Yeremya 30-31

28/08 Yeremya 32-34

29/08 Yeremya 35-37

30/08 Yeremya 38-41

31/08 Yeremya 42-44

SEPTEMBER

01/09 Yeremya 45-48

02/09 Yeremya 49-52

03/09 Ağıtlar 1-5

04/09 Hezekiel 1-3

05/09 Hezekiel 4-6

06/09 Hezekiel 7-9

07/09 Hezekiel 10-12

08/09 Hezekiel 13-15

09/09 Hezekiel 16-18

10/09 Hezekiel 19-21

11/09 Hezekiel 22-24

12/09 Hezekiel 25-28

13/09 Hezekiel 29-32

14/09 Hezekiel 33-36

15/09 Hezekiel 37-39

16/09 Hezekiel 40-43

17/09 Hezekiel 44-48

18/09 Daniel 1-3

19/09 Daniel 4-6

20/09 Daniel 7-9

21/09 Daniel 10-12

22/09 Hoşea 1-3

23/09 Hoşea 4-7

24/09 Hoşea 8-10

25/09 Hoşea 11-14

26/09 Yoel 1-3

27/09 Amos 1-3

28/09 Amos 4-6

29/09 Amos 7-9

30/09 Ovadya 1

OCTOBER

01/10 Yunus 1-4

02/10 Mika 1-4

03/10 Mika 5-7

04/10 Nahum 1-3

05/10 Habakkuk 1-3

06/10 Sefanya 1-3

07/10 Hagay 1-2

08/10 Zekeriya 1-4

09/10 Zekeriya 5-8

10/10 Zekeriya 9-11

11/10 Zekeriya 12-14

12/10 Malaki 1-4

13/10 Matta 1-4

14/10 Matta 5-7

15/10 Matta 8-10

16/10 Matta 11-13

17/10 Matta 14-16

18/10 Matta 17-20

19/10 Matta 21-23

20/10 Matta 24-26

21/10 Matta 27-28

22/10 Markos 1-4

23/10 Markos 5-8

24/10 Markos 9-12

25/10 Markos 13-16

26/10 Nuke 1-4

27/10 Nuke 5-8

28/10 Nuke 9-12

29/10 Nuke 13-16

30/10 Nuke 17-20

31/10 Nuke 21-24

NOVEMBER

01/11.Yuhanna 1-3

02/11.Yuhanna 4-6

03/11.Yuhanna 7-9

04/11.Yuhanna 10-13

05/11.Yuhanna 14-16

06/11.Yuhanna 17-21

07/11 Elçilerin İşleri 1-4

08/11 Elçilerin İşleri 5-7

09/11 Elçilerin İşleri 8-9

10/11 Elçilerin İşleri 10-12

11/11 Elçilerin İşleri 13-16

12/11 Elçilerin İşleri 17-20

13/11 Elçilerin İşleri 21-23

14/11 Elçilerin İşleri 24-26

15/11 Elçilerin İşleri 27-28

16/11 Romalılara 1-3

17/11 Romalılara 4-5

18/11 Romalılara 6-8

19/11 Romalılara 9-11

20/11 Romalılara 12-13

21/11 Romalılara 14-16

22/11 1.Korintoslulara 1-3

23/11 1.Korintoslulara 4-6

24/11 1.Korintoslulara 7-9

25/11 1.Korintoslulara 10-12

26/11 1.Korintoslulara 13-16

27/11 2.Korintoslulara 1-3

28/11 2.Korintoslulara 4-6

29/11 2.Korintoslulara 7-9

30/11 2.Korintoslulara 10-13

DECEMBER

01/12 Galatyalılara 1-3

02/12 Galatyalılara 4-6

03/12 Efeslilere 1-3

04/12 Efeslilere 4-6

05/12 Filipililere 1-4

06/12 Koloselilere 1-4

07/12 1.Selaniklilere 1-5

08/12 2.Selaniklilere 1-3

09/12 1.Timoteosa 1-3

10/12 1.Timoteosa 4-6

11/12 2.Timoteosa 1-4

12/12 Titusa 1-3; Filimona 1

13/12 İbranilere 1-2

14/12 İbranilere 3-4

15/12 İbranilere 5-7

16/12 İbranilere 8-10

17/12 İbranilere 11

18/12 İbranilere 12-13

19/12 Yakub 1-5

20/12 1.Petrus 1-5

21/12 2.Petrus 1-3

22/12 1.Yuhanna 1-5

23/12 2.Yuhanna; 3.Yuhanna; Yahuda

24/12 Vahiy 1-3

25/12 Vahiy 4-5

26/12 Vahiy 6-9

27/12 Vahiy 10-13

28/12 Vahiy 14-16

29/12 Vahiy 17-18

30/12 Vahiy 19-20

31/12 Vahiy 21-22








İçindekiler || Bugün(17/05)

23/10 Markos 5-8

[tr] Markos 5-8

5:1 Gölün karşı yakasına, Gerasalıların memleketine vardılar.
2 İsa tekneden iner inmez, kötü ruha tutulmuş bir adam mezarlık mağaralardan çıkıp Onu karşıladı.
3 Mezarların içinde yaşayan bu adamı artık kimse zincirle bile bağlı tutamıyordu.
4 Birçok kez zincir ve kösteklerle bağlandığı halde, zincirleri koparmış, köstekleri parçalamıştı. Hiç kimse onunla başa çıkamıyordu.
5 Gece gündüz mezarlarda, dağlarda bağırıp duruyor, kendini taşlarla yaralıyordu.
6 Uzaktan İsayı görünce koşup geldi, Onun önünde yere kapandı.
7 Yüksek sesle haykırarak, ‹‹Ey İsa, yüce Tanrının Oğlu, benden ne istiyorsun? Tanrı hakkı için sana yalvarırım, bana işkence etme!›› dedi.
8 Çünkü İsa, ‹‹Ey kötü ruh, adamın içinden çık!›› demişti.
9 Sonra İsa adama, ‹‹Adın ne?›› diye sordu. ‹‹Adım Tümen. Çünkü sayımız çok›› dedi.
10 Ruhları o bölgeden çıkarmaması için İsaya yalvarıp yakardı.
11 Orada, dağın yamacında otlayan büyük bir domuz sürüsü vardı.
12 Kötü ruhlar İsaya, ‹‹Bizi şu domuzlara gönder, onlara girelim›› diye yalvardılar.
13 İsanın izin vermesi üzerine kötü ruhlar adamdan çıkıp domuzların içine girdiler. Yaklaşık iki bin domuzdan oluşan sürü, dik yamaçtan aşağı koşuşarak göle atlayıp boğuldu.
14 Domuzları güdenler kaçıp kentte ve köylerde olayın haberini yaydılar. Halk olup biteni görmeye çıktı.
15 İsanın yanına geldiklerinde, önceleri bir tümen cine tutulan adamı giyinmiş, aklı başına gelmiş, oturmuş görünce korktular.
16 Olayı görenler, cinli adama olanları ve domuzların başına gelenleri halka anlattılar.
17 Bunun üzerine halk, bölgelerinden ayrılması için İsaya yalvarmaya başladı.
18 İsa tekneye binerken, önceleri cinli olan adam Ona, ‹‹Seninle geleyim›› diye yalvardı.
19 Ama İsa adama izin vermedi. Ona, ‹‹Evine, yakınlarının yanına dön›› dedi. ‹‹Rabbin senin için neler yaptığını, sana nasıl merhamet ettiğini onlara anlat.››
20 Adam da gitti, İsanın kendisi için neler yaptığını Dekapoliste duyurmaya başladı. Anlattıklarına herkes şaşıp kalıyordu.
21 İsa tekneyle karşı yakaya dönünce, çevresinde büyük bir kalabalık toplandı. Kendisi gölün kıyısında duruyordu.
22 Bu sırada havra yöneticilerinden Yair adında biri geldi. İsayı görünce ayaklarına kapandı, ‹‹Küçük kızım can çekişiyor. Gelip ellerini onun üzerine koy da kurtulsun, yaşasın!›› diye yalvardı.
24 İsa adamla birlikte gitti. Büyük bir kalabalık da ardından gidiyor, Onu sıkıştırıyordu.
25 Orada, on iki yıldır kanaması olan bir kadın vardı.
26 Birçok hekimin elinden çok çekmiş, varını yoğunu harcamış, ama iyileşeceğine daha da kötüleşmişti.
27 Kadın, İsa hakkında anlatılanları duymuştu. Bu nedenle, kalabalıkta Onun arkasından gelip giysisine dokundu.
28 İçinden, ‹‹Giysilerine bile dokunsam kurtulurum›› diyordu.
29 O anda kanaması kesiliverdi. Kadın, bedeninin derinliğinde acıdan kurtulduğunu hissetti.
30 İsa ise, kendisinden bir gücün akıp gittiğini hemen anladı. Kalabalığın ortasında dönüp, ‹‹Giysilerime kim dokundu?›› diye sordu.
31 Öğrencileri Ona, ‹‹Seni sıkıştıran kalabalığı görüyorsun! Nasıl oluyor da, ‹Bana kim dokundu› diye soruyorsun?›› dediler.
32 İsa kendisine dokunanı görmek için çevresine bakındı.
33 Kadın da kendisindeki değişikliği biliyordu. Korkuyla titreyerek geldi, İsanın ayaklarına kapandı ve Ona bütün gerçeği anlattı.
34 İsa ona, ‹‹Kızım›› dedi, ‹‹İmanın seni kurtardı. Esenlikle git. Acıların son bulsun.››
35 İsa daha konuşurken, havra yöneticisinin evinden adamlar geldi. Yöneticiye, ‹‹Kızın öldü›› dediler. ‹‹Öğretmeni neden hâlâ rahatsız ediyorsun?››
36 İsa bu sözlere aldırmadan havra yöneticisine, ‹‹Korkma, yalnız iman et!›› dedi.
37 İsa, Petrus, Yakup ve Yakupun kardeşi Yuhannadan başka hiç kimsenin kendisiyle birlikte gitmesine izin vermedi.
38 Havra yöneticisinin evine vardıklarında İsa, acı acı ağlayıp feryat eden gürültülü bir kalabalıkla karşılaştı.
39 İçeri girerek onlara, ‹‹Niye gürültü edip ağlıyorsunuz?›› dedi. ‹‹Çocuk ölmedi, uyuyor.››
40 Onlar ise kendisiyle alay ettiler. Ama İsa hepsini dışarı çıkardıktan sonra çocuğun annesini babasını ve kendisiyle birlikte olanları alıp çocuğun bulunduğu odaya girdi.
41 Çocuğun elini tutarak ona, ‹‹Talita kumi!›› dedi. Bu söz, ‹‹Kızım, sana söylüyorum, kalk›› demektir.
42 On iki yaşında olan kız hemen ayağa kalktı, yürümeye başladı. Oradakileri derin bir şaşkınlık aldı.
43 İsa, ‹‹Bunu kimse bilmesin›› diyerek onları sıkı sıkıya uyardı ve kıza yemek verilmesini buyurdu.
6:1 İsa oradan ayrılarak kendi memleketine gitti. Öğrencileri de ardından gittiler.
2 Şabat Günü olunca İsa havrada öğretmeye başladı. Söylediklerini işiten birçok kişi şaşıp kaldı. ‹‹Bu adam bunları nereden öğrendi?›› diye soruyorlardı. ‹‹Kendisine verilen bu bilgelik nedir? Nasıl böyle mucizeler yapabiliyor?
3 Meryemin oğlu, Yakup, Yose, Yahuda ve Simunun kardeşi olan marangoz değil mi bu? Kızkardeşleri burada, aramızda yaşamıyor mu?›› Ve gücenip Onu reddettiler.
4 İsa da onlara, ‹‹Bir peygamber, kendi memleketinden, akraba çevresinden ve kendi evinden başka yerde hor görülmez›› dedi.
5 Orada birkaç hastayı, üzerlerine ellerini koyarak iyileştirmekten başka hiçbir mucize yapamadı.
6 Halkın imansızlığına şaşıyordu. İsa çevredeki köyleri dolaşıp öğretiyordu.
7 On iki öğrencisini yanına çağırdı ve onları ikişer ikişer halk arasına göndermeye başladı. Onlara kötü ruhlar üzerinde yetki verdi.
8 Yolculuk için yanlarına değnekten başka bir şey almamalarını söyledi. Ne ekmek, ne torba, ne de kuşaklarında para götüreceklerdi.
9 Onlara çarık giymelerini söyledi. Ama, ‹‹İki mintan giymeyin›› dedi.
10 ‹‹Bir yere gittiğiniz zaman, oradan ayrılıncaya dek hep aynı evde kalın›› diye devam etti.
11 ‹‹İnsanların sizi kabul etmedikleri, sizi dinlemedikleri bir yerden ayrılırken, onlara uyarı olsun diye ayağınızın altındaki tozu silkin!››
12 Böylece öğrenciler yola çıkıp insanları tövbeye çağırmaya başladılar.
13 Birçok cin kovdular; birçok hastayı, üzerlerine yağ sürerek iyileştirdiler.
14 Kral Hirodes de olup bitenleri duydu. Çünkü İsanın ünü her tarafa yayılmıştı. Bazıları, ‹‹Bu adam, ölümden dirilen Vaftizci Yahyadır. Olağanüstü güçlerin onda etkin olmasının nedeni budur›› diyordu.
15 Başkaları, ‹‹O İlyastır›› diyor, yine başkaları, ‹‹Eski peygamberlerden biri gibi bir peygamberdir›› diyordu.
16 Hirodes bunları duyunca, ‹‹Başını kestirdiğim Yahya dirildi!›› dedi.
17 Hirodesin kendisi, kardeşi Filipusun karısı Hirodiyanın yüzünden adam gönderip Yahyayı tutuklatmış, zindana attırıp zincire vurdurmuştu. Çünkü Hirodes bu kadınla evlenince Yahya ona, ‹‹Kardeşinin karısıyla evlenmen Kutsal Yasaya aykırıdır›› demişti.
19 Hirodiya bu yüzden Yahyaya kin bağlamıştı; onu öldürtmek istiyor, ama başaramıyordu.
20 Çünkü Yahyanın doğru ve kutsal bir adam olduğunu bilen Hirodes ondan korkuyor ve onu koruyordu. Yahyayı dinlediği zaman büyük bir şaşkınlık içinde kalıyor, yine de onu dinlemekten zevk alıyordu.
21 Ne var ki, Hirodesin kendi doğum gününde saray büyükleri, komutanlar ve Celilenin ileri gelenleri için verdiği şölende beklenen fırsat doğdu.
22 Hirodiyanın kızı içeri girip dans etti. Bu, Hirodesle konuklarının hoşuna gitti. Kral genç kıza, ‹‹Dile benden, ne dilersen veririm›› dedi.
23 Ant içerek, ‹‹Benden ne dilersen, krallığımın yarısı da olsa, veririm›› dedi.
24 Kız dışarı çıkıp annesine, ‹‹Ne isteyeyim?›› diye sordu. ‹‹Vaftizci Yahyanın başını iste›› dedi annesi.
25 Kız hemen koşup kralın yanına girdi, ‹‹Vaftizci Yahyanın başını bir tepsi üzerinde hemen bana vermeni istiyorum›› diyerek dileğini açıkladı.
26 Kral buna çok üzüldüyse de, konuklarının önünde içtiği anttan ötürü kızı reddetmek istemedi.
27 Hemen bir cellat gönderip Yahyanın başını getirmesini buyurdu. Cellat zindana giderek Yahyanın başını kesti.
28 Kesik başı bir tepsi üzerinde getirip genç kıza verdi, kız da annesine götürdü.
29 Yahyanın öğrencileri bunu duyunca gelip cesedi aldılar ve mezara koydular.
30 Elçiler, İsanın yanına dönerek yaptıkları ve öğrettikleri her şeyi Ona anlattılar.
31 İsa onlara, ‹‹Gelin, tek başımıza tenha bir yere gidelim de biraz dinlenin›› dedi. Gelen giden öyle çoktu ki, yemek yemeye bile vakit bulamıyorlardı.
32 Tekneye binip tek başlarına tenha bir yere doğru yol aldılar.
33 Gittiklerini gören birçok kişi onları tanıdı. Halk civardaki bütün kentlerden yaya olarak yola dökülüp onlardan önce oraya vardı.
34 İsa tekneden inince büyük bir kalabalıkla karşılaştı. Çobansız koyunlara benzeyen bu insanlara acıdı ve onlara birçok konuda öğretmeye başladı.
35 Vakit ilerlemişti. Öğrencileri İsaya gelip, ‹‹Burası ıssız bir yer›› dediler, ‹‹Vakit de ilerledi. Halkı salıver de çevredeki çiftlik ve köylere gidip kendilerine yiyecek alsınlar.››
37 İsa ise, ‹‹Onlara siz yiyecek verin›› diye karşılık verdi. Öğrenciler İsaya, ‹‹Gidip iki yüz dinarlık ekmek alıp onlara yedirelim mi yani?›› diye sordular.
38 İsa onlara, ‹‹Kaç ekmeğiniz var, gidin bakın›› dedi. Öğrenip geldiler, ‹‹Beş ekmekle iki balığımız var›› dediler.
39 İsa herkesi küme küme yeşil çayıra oturtmalarını buyurdu.
40 Halk yüzer ellişer kişilik bölükler halinde oturdu.
41 İsa beş ekmekle iki balığı aldı, gözlerini göğe kaldırarak şükretti; sonra ekmekleri böldü ve halka dağıtmaları için öğrencilerine verdi. İki balığı da hepsinin arasında paylaştırdı.
42 Herkes yiyip doydu. Artakalan ekmek ve balıktan on iki sepet dolusu topladılar.
44 Yemek yiyen erkeklerin sayısı beş bin kadardı.
45 Bundan hemen sonra İsa öğrencilerine, tekneye binip kendisinden önce karşı yakada bulunan Beytsaydaya geçmelerini buyurdu. Bu arada kendisi halkı evlerine gönderecekti.
46 Onları uğurladıktan sonra, dua etmek için dağa çıktı.
47 Akşam olduğunda, tekne gölün ortasına varmıştı. Yalnız başına karada kalan İsa, öğrencilerinin kürek çekmekte çok zorlandıklarını gördü. Çünkü rüzgar onlara karşı esiyordu. Sabaha karşı İsa, gölün üstünde yürüyerek onlara yaklaştı. Yanlarından geçip gidecekti.
49 Onlar ise, gölün üstünde yürüdüğünü görünce Onu hayalet sanarak bağrıştılar.
50 Hepsi Onu görmüş ve dehşete kapılmıştı. İsa hemen onlara seslenerek, ‹‹Cesur olun, benim, korkmayın!›› dedi.
51 Tekneye binip onlara katılınca rüzgar dindi. Onlarsa büyük bir şaşkınlık içindeydi.
52 Ekmekle ilgili mucizeyi bile anlamamışlardı; zihinleri körelmişti.
53 İsayla öğrencileri gölü aştılar, Ginnesarda karaya çıkıp tekneyi bağladılar.
54 Onlar tekneden inince, halk İsayı hemen tanıdı.
55 Bazıları koşarak bütün yöreyi dolaştı. İsanın bulunduğu yeri öğrenenler, hastaları şilteleriyle oraya götürmeye başladılar.
56 Köy olsun, kent ya da çiftlik olsun, İsa'nın gittiği her yerde, hastaları meydanlara yatırıyor, sadece giysisinin eteğine dokunmalarına izin vermesi için yalvarıyorlardı. Dokunanların hepsi de iyileşti.
7:1 Yeruşalimden gelen Ferisiler ve bazı din bilginleri, İsanın çevresinde toplandılar.
2 Onun öğrencilerinden bazılarının murdar, yani yıkanmamış ellerle yemek yediklerini gördüler.
3 Ferisiler, hatta bütün Yahudiler, atalarının töresi uyarınca ellerini iyice yıkamadan yemek yemezler.
4 Çarşıdan dönünce de, yıkanmadan yemek yemezler. Ayrıca kâse, testi ve bakır kapların yıkanmasıyla ilgili başka birçok töreye de uyarlar.
5 Ferisiler ve din bilginleri İsaya, ‹‹Öğrencilerin neden atalarımızın töresine uymuyorlar, niçin murdar ellerle yemek yiyorlar?›› diye sordular.
6 İsa onları şöyle yanıtladı: ‹‹Yeşayanın siz ikiyüzlülerle ilgili peygamberlik sözü ne kadar yerindedir! Yazmış olduğu gibi, ‹Bu halk, dudaklarıyla beni sayar, Ama yürekleri benden uzak.
7 Bana boşuna taparlar. Çünkü öğrettikleri, sadece insan buyruklarıdır.›
8 Siz Tanrı buyruğunu bir yana bırakmış, insan töresine uyuyorsunuz.››
9 İsa onlara ayrıca şunu söyledi: ‹‹Kendi törenizi sürdürmek için Tanrı buyruğunu bir kenara itmeyi ne de güzel beceriyorsunuz!
10 Musa, ‹Annene babana saygı göstereceksin› ve, ‹Annesine ya da babasına söven kesinlikle öldürülecektir› diye buyurmuştu.
11 Ama siz, ‹Eğer bir adam annesine ya da babasına, benden alacağın bütün yardım kurbandır, yani Tanrıya adanmıştır derse, artık annesi ya da babası için bir şey yapmasına izin yok› diyorsunuz.
13 Böylece kuşaktan kuşağa aktardığınız törelerle Tanrının sözünü geçersiz kılıyorsunuz. Buna benzer daha birçok şey yapıyorsunuz.››
14 İsa, halkı yine yanına çağırıp onlara, ‹‹Hepiniz beni dinleyin ve şunu belleyin›› dedi.
15 ‹‹İnsanın dışında olup içine giren hiçbir şey onu kirletemez. İnsanı kirleten, insanın içinden çıkandır.››
17 İsa kalabalığı bırakıp eve girince, öğrencileri Ona bu benzetmenin anlamını sordular.
18 O da onlara, ‹‹Demek siz de anlamıyorsunuz, öyle mi?›› dedi. ‹‹Dışarıdan insanın içine giren hiçbir şeyin onu kirletemeyeceğini bilmiyor musunuz?
19 Dıştan giren, insanın yüreğine değil, midesine gider, oradan da helaya atılır.›› İsa bu sözlerle, bütün yiyeceklerin temiz olduğunu bildirmiş oluyordu.
20 İsa şöyle devam etti: ‹‹İnsanı kirleten, insanın içinden çıkandır.
21 Çünkü kötü düşünceler, fuhuş, hırsızlık, cinayet, zina, açgözlülük, kötülük, hile, sefahat, kıskançlık, iftira, kibir ve akılsızlık içten, insanın yüreğinden kaynaklanır.
23 Bu kötülüklerin hepsi içten kaynaklanır ve insanı kirletir.››
24 İsa oradan ayrılarak Sur bölgesine gitti. Burada bir eve girdi. Kimsenin bunu bilmesini istemiyordu, ama gizlenemedi.
25 Küçük kızı kötü ruha tutulmuş bir kadın, İsayla ilgili haberi duyar duymaz geldi, ayaklarına kapandı.
26 Yahudi olmayan bu kadın Suriye-Fenike ırkındandı. Kızından cini kovması için İsaya rica etti.
27 İsa ona, ‹‹Bırak, önce çocuklar doysunlar›› dedi. ‹‹Çocukların ekmeğini alıp köpeklere atmak doğru değildir.››
28 Kadın buna karşılık, ‹‹Haklısın, Rab›› dedi. ‹‹Ama köpekler de sofranın altında çocukların ekmek kırıntılarını yer.››
29 İsa ona, ‹‹Bu sözden ötürü cin kızından çıktı, gidebilirsin›› dedi.
30 Kadın evine gittiğinde çocuğunu cinden kurtulmuş, yatakta yatar buldu.
31 Sur bölgesinden ayrılan İsa, Sayda yoluyla Dekapolis bölgesinin ortasından geçerek tekrar Celile Gölüne geldi.
32 Ona sağır ve dili tutuk bir adam getirdiler, elini üzerine koyması için yalvardılar.
33 İsa adamı kalabalıktan ayırıp bir yana çekti. Parmaklarını adamın kulaklarına soktu, tükürüp onun diline dokundu.
34 Sonra göğe bakarak içini çekti ve adama, ‹‹Effata››, yani ‹‹Açıl!›› dedi.
35 Adamın kulakları hemen açıldı, dili çözüldü ve düzgün bir şekilde konuşmaya başladı.
36 İsa orada bulunanları, bunu kimseye söylememeleri için uyardı. Ama onları ne kadar uyardıysa, onlar da haberi o kadar yaydılar.
37 Halk büyük bir hayret içinde kalmıştı. ‹‹Yaptığı her şey iyi. Sağırların kulaklarını açıyor, dilsizleri konuşturuyor!›› diyorlardı.
8:1 O günlerde yine büyük bir kalabalık toplanmıştı. Yiyecek bir şeyleri olmadığı için İsa öğrencilerini yanına çağırıp, ‹‹Halka acıyorum›› dedi. ‹‹Üç gündür yanımdalar, yiyecek hiçbir şeyleri yok.
3 Onları aç aç evlerine gönderirsem, yolda bayılırlar. Hem bazıları uzak yoldan geliyor.››
4 Öğrencileri buna karşılık, ‹‹Böyle ıssız bir yerde bu kadar kişiyi doyuracak ekmeği insan nereden bulabilir?›› dediler.
5 İsa, ‹‹Kaç ekmeğiniz var?›› diye sordu. ‹‹Yedi tane›› dediler.
6 Bunun üzerine İsa, halka yere oturmalarını buyurdu. Sonra yedi ekmeği aldı, şükredip bunları böldü, dağıtmaları için öğrencilerine verdi. Onlar da halka dağıttılar.
7 Birkaç küçük balıkları da vardı. İsa şükredip bunları da dağıtmalarını söyledi.
8 Herkes yiyip doydu. Artakalan parçalardan yedi küfe dolusu topladılar.
9 Orada yaklaşık dört bin kişi vardı. İsa onları evlerine gönderdikten sonra öğrencileriyle birlikte hemen tekneye binip Dalmanuta bölgesine geçti.
11 Ferisiler gelip İsayla tartışmaya başladılar. Onu denemek amacıyla gökten bir belirti göstermesini istediler.
12 İsa içten bir ah çekerek, ‹‹Bu kuşak neden bir belirti istiyor?›› dedi. ‹‹Size doğrusunu söyleyeyim, bu kuşağa hiçbir belirti gösterilmeyecek.››
13 Sonra onları orada bırakıp yine tekneye bindi ve karşı yakaya yöneldi.
14 Öğrenciler ekmek almayı unutmuşlardı. Teknede, yanlarında yalnız bir ekmek vardı.
15 İsa onlara şu uyarıda bulundu: ‹‹Dikkatli olun, Ferisilerin mayasından ve Hirodesin mayasından sakının!››
16 Onlar ise kendi aralarında, ‹‹Ekmeğimiz olmadığı için böyle diyor›› şeklinde tartıştılar.
17 Bunun farkında olan İsa, ‹‹Ekmeğiniz yok diye niçin tartışıyorsunuz?›› dedi. ‹‹Hâlâ akıl erdiremiyor, anlamıyor musunuz? Zihniniz köreldi mi?
18 Gözleriniz olduğu halde görmüyor musunuz? Kulaklarınız olduğu halde işitmiyor musunuz? Hatırlamıyor musunuz, beş ekmeği beş bin kişiye bölüştürdüğümde kaç sepet dolusu yemek fazlası topladınız?›› ‹‹On iki›› dediler.
20 ‹‹Yedi ekmeği dört bin kişiye bölüştürdüğümde kaç küfe dolusu yemek fazlası topladınız?›› ‹‹Yedi›› dediler.
21 İsa onlara, ‹‹Hâlâ anlamıyor musunuz?›› dedi.
22 İsa ile öğrencileri Beytsaydaya geldiler. Orada bazı kişiler İsaya kör bir adam getirip ona dokunması için yalvardılar.
23 İsa körün elinden tutarak onu köyün dışına çıkardı. Gözlerine tükürüp ellerini üzerine koydu ve, ‹‹Bir şey görüyor musun?›› diye sordu.
24 Adam başını kaldırıp, ‹‹İnsanlar görüyorum›› dedi, ‹‹Ağaçlara benziyorlar, ama yürüyorlar.››
25 Sonra İsa ellerini yeniden adamın gözleri üzerine koydu. Adam gözlerini açtı, baktı; iyileşmiş ve her şeyi açık seçik görmeye başlamıştı.
26 İsa, ‹‹Köye bile girme!›› diyerek onu evine gönderdi.
27 İsa, öğrencileriyle birlikte Filipus Sezariyesine bağlı köylere gitti. Yolda öğrencilerine, ‹‹Halk benim kim olduğumu söylüyor?›› diye sordu.
28 Öğrencileri Ona şu karşılığı verdiler: ‹‹Vaftizci Yahya diyorlar. Ama kimi İlyas, kimi de peygamberlerden biri olduğunu söylüyor.››
29 O da onlara, ‹‹Siz ne dersiniz, sizce ben kimim?›› diye sordu. Petrus, ‹‹Sen Mesihsin›› yanıtını verdi.
30 Bunun üzerine İsa bu konuda kimseye bir şey söylememeleri için onları uyardı.
31 İsa, İnsanoğlunun çok acı çekmesi, ileri gelenler, başkâhinler ve din bilginlerince reddedilmesi, öldürülmesi ve üç gün sonra dirilmesi gerektiğini onlara anlatmaya başladı.
32 Bunları açıkça söylüyordu. Bunun üzerine Petrus Onu bir kenara çekip azarlamaya başladı.
33 İsa dönüp öteki öğrencilerine baktı; Petrusu azarlayarak, ‹‹Çekil önümden, Şeytan!›› dedi. ‹‹Düşüncelerin Tanrıya değil, insana özgüdür.››
34 Öğrencileriyle birlikte halkı da yanına çağırıp şöyle konuştu: ‹‹Ardımdan gelmek isteyen kendini inkâr etsin, çarmıhını yüklenip beni izlesin.
35 Canını kurtarmak isteyen onu yitirecek, canını benim ve Müjdenin uğruna yitiren ise onu kurtaracaktır.
36 İnsan bütün dünyayı kazanıp da canından olursa, bunun kendisine ne yararı olur?
37 İnsan kendi canına karşılık ne verebilir?
38 Bu vefasız ve günahkâr kuşağın ortasında, kim benden ve benim sözlerimden utanırsa, İnsanoğlu da, Babası'nın görkemi içinde kutsal meleklerle birlikte geldiğinde o kişiden utanacaktır.››